Archive for Mayıs, 2012

30/05/2012

Mavi yüzgeçli orkinoslarda radyoaktif sızıntı izi

ABD’de Kaliforniya açıklarında avlanan mavi yüzgeçli orkinoslarda, geçen yılki deprem ve tsunami ardından Fukuşima Nükleer Santralı’nda meydana gelen radyoaktif sızıntının izleri saptandı. Balığın, okyanusun diğer ucuna yönelmeden önce Japon sularında yüzerken radyoaktif kirlenmeden etkilenmiş olabileceği belirtiliyor.

Bilim adamları bu balıkların yenmesinin hiçbir şekilde sakıncalı olmadığında ısrar ediyor. Bununla birlikte mavi yüzgeçli orkinosların olayı, göçmen deniz canlılarının denizlerdeki kirlenmeyi ne derece uzaklara dek taşıyabildiklerini gösteriyor. New York’daki Stony Brook Üniversitesi Deniz Bilimi Profesörü Nicholas Fisher, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Bu, binlerce mil uzakta bile olsa, dünyadaki çevresel değişikliklerin birbiriyle nasıl ilişkili olabildiği konusunda bize bir ders verdi” dedi.

read more »

25/05/2012

Alakır Vadisi’nde yaşam lehine ilk sonuç

Antalya’daki Alakır Vadisi’nde yapılması planlanan sekiz hidroelektrik santral (HES) projesinden Alakır HES 2’ye verilen “ÇED gerekli değildir” kararını mahkeme iptal etti.

Kumluca ilçesine bağlı Kuzca (Söğütcuması) köyü sınırları içinde 2009’da başlayan HES projelerinden üçü tamamlandı. Biri inşaat halinde, dördü de proje aşamasında. Bu HES’lerden beşine geçen ay mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilen bu HES’lerden ADO Enerji’ye ait olan ve vadinin biyoçeşitlilik bakımından en zengin bölgesinde yapılmak istenilen Alakır 2 HES’in “ÇED gerekli değildir” kararına karşı Antalya Valiliği’ne açılan davanın sonucunda mahkeme dava konusu işlemin iptaline karar verdi.

read more »

23/05/2012

İran’la ‘nükleer program’ görüşmeleri başlıyor

BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ile Almanya bugün, Tahran’ın isteğiyle Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlenecek olan yeni görüşmelerde İran’ın tartışmalı nükleer programını yavaşlatmasını isteyecek. BM Atom Enerjisi Kurumu ‘IAEA) Başkanı Yukiya Amano, dün İran yetkilileriyle, ülkedeki nükleer tesislerde daha kolay inceleme yapılabilmesi konusunda görüşmeler yapmıştı.

Tahran yönetimi ülkenin zenginleştirilmiş uranyum programının barışçı amaçlar taşıdığını savunsa da Batılı ülkeler, İran’ın nükleer silah geliştiriyor olmasından kaygılanıyor. Bağdat’taki görüşmeler için çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Sıkı kontrol altındaki “Yeşil Bölge”de 15 bin dolayında Iraklı asker ve polis güvenliği sağlamakla görevlendirildi.

read more »

21/05/2012

Koza’nın gücü, polisleri sürdürdü

“Altın-Siyanür-Çevre” panelinin altıncı şirket Koza elemanları tarafından basılmasına ilişkin davada ilginç bilgiler açığa çıktı. Duruşmada, paneli koruyan görevli polislerin sürüldüğü öğrenildi.

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Koza Altın İşletmesi müdürünün olayların ardından polisleri “sizi sürdürürüm” diye tehdit ettiği bilgisini verdi. Bu tehditten hemen sonra üç-dört polisin tayininin çıkarıldığına dikkat çekti.

Dikili’de görülen duruşmada  ifade veren sanıklardan Gökhan Belkır, olayın yaşandığı 19 Ağustos 2006 tarihinde Dikili Belediyesi’nde zabıta olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Panelin olduğu gün maden yetkilisi Hayri Öğüt ve yanındaki 150-200 kişilik grup Belediye Başkanımıza, panel dinleyicisi ve katılımcılarına saldırıda bulundukları için onları koruma amacıyla müdahale ettim.” Belkır, saldırının ardından nezarete alındığını, gerginliğin devam etmesi sonrası yaşanan ikinci olayla ilgili de kendisinin suçlandığını söyledi.

read more »

Etiketler: , , , , ,
17/05/2012

‘İTÜ’nün av müzesine alet olmaması gerekir’

EMİR KAHRAMAN

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Ayaağa kampüsünde yükselen Ufuk Güldemir Yaban Hayatı Müzesi’ne üniversiteden de tepki var.

Gazeteci Ufuk Güldemir’in ismini taşıyan, Ayazağa yerleşkesinde açılacak olan yaban hayatı müzesi, İTÜ öğrencileri, bilim insanları ve hayvan hakları savunucuları tarafından tepki görüyor. Konunun uzmanı olan bir öğretim üyesi HaberVs’ye, üniversitenin böyle bir projeye alet olmaması gerektiğini dile getiriyor.

İTÜ’de bir yaban hayatı müzesinin kurulması fikri, Ufuk Güldemir’in 2007’de ölümünün ardından gündeme geldi. Güldemir, Afrika’dan Kuzey Kutbu’na avladığı hayvanlara ait doldurulmuş hayvan (tahnit) koleksiyonunun, bir yaban hayatı müzesine bağışlanmasını istiyordu. Ölümünden sonra kurulan Ufuk Güldemir Gazetecilik, Eğitim, Kültür ve Doğa Vakfı, Ayazağa yerleşkesinde gazetecinin ismini taşıyan bir yaban hayatı müzesinin kurulması için İTÜ yönetimi ile Mayıs 2008’de bir protokol imzaladı. Vakfın, sadece inşaatı için 3 milyon 324 bin TL bağış topladığı müzenin temeli Haziran 2010’da atıldı. İnşaatın Temmuz ayına tamamlanması planlanıyor.

read more »

Etiketler: ,
15/05/2012

1,5 gezegene daha ihtiyacımız var

Dünya Vahşi Yaşam Fonu (WWF) tarafından gezegenin durumunu belgelemek için yayımlanan, bugün tüm dünyada tanımı yapılan “Yaşayan Gezegen 2012 Raporu”, artan nüfus ve aşırı tüketim nedeniyle insanoğlunun kaynaklara yönelik talebinin sürekli büyüdüğünü ortaya koydu. Biyolojik çeşitlilik üzerinde muazzam bir baskı oluşturan bu durum, gezegendeki tüm canlıların güvenliğini, sağlığını ve refahını tehdit ediyor. Çözüm: Doğayı ekonominin, iş modellerinin ve yaşam biçimlerinin merkezine oturtan daha iyi seçimler.

WWF’in Londra Zooloji Derneği ile Küresel Ayak İzi Ağı işbirliğiyle iki yılda bir yayımladığı Yaşayan Gezegen 2012 Raporu, insanlığın mevcut yaşam tarzı ve tüketim alışkanlıklarını devam ettirmek için 1,5 gezegene ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Yaşayan Gezegen Endeksi, son 40 yılda biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte yüzde 30 azaldığını gözler önüne seriyor. Yaşayan Gezegen Raporu 2012, 1950’li yıllardan beri nüfusun iki kat arttığını, daha iyi seçimler yapılmadığı takdirde artan nüfusa ve tüketime bağlı olarak Ekolojik Ayak İzi’nin daha da artacağına dikkat çekiyor. Ekolojik Ayak İzi’nin farklı gelir gruplarına göre incelendiği Rapor’da zengin ve yoksul ülkeler arasındaki fark açık bir şekilde ortaya çıkıyor: Yüksek gelirli ülkelerin Ekolojik Ayak İzi, düşük gelirli ülkelerinkinin neredeyse beş katı.

read more »

09/05/2012

Bu karar sonrası Akkuyu’da nükleer santral yapılamaz

FEVZİ ÖZLÜER

Akkuyu Nükleer Santralı için yapılan çevre düzeni planını mahkeme durdurdu. Akkuyu için nükleer ÇED süreci devam ediyor. Ancak, bu süreç için Danıştay’ın durdurma kararı verdiği plan gerekli…

Akkuyu Nükleer Santral Projesi hızlı bir biçimde hükümetin gündemine girince, önce yönetmelikle bu süreç kotarılmaya çalışıldı. Bu hamleyi Danıştay hukuka aykırı bulunca, hükümet bu kez de uluslararası bir anlaşma yoluyla nükleer santral kurmaya kalktı.

Uluslararası anlaşma yolunun seçilmesinin amacı, nükleer santral sürecinin yargısal denetime tabi tutulmasını engellemekti. Ancak, Rusya ile yapılan anlaşma uyarınca da santral yapımı için gerekli olan her türlü izin Türkiye hukukuna göre alınacaktı. Bu doğrultuda santralın kurulabilmesi için Mersin Karaman Planı’na nükleer santral projesinin işlenmesi zarureti doğdu.

read more »

Etiketler: , ,
09/05/2012

Nefes alan ev nasıl yapılır

Kil, su, saman ve ahşapla ev nasıl yapılır? Bir ev nasıl yaşa, nefes alır? Bu soruların yanıtları bu atölye çalışmasında.

“Yaşayan ev” diye bir kavram var; bu evler “nefes alıyor”. Kil, kum, ahşap, taş, bambu, saman gibi doğal malzemelerle, tümüyle el emeğiyle yapılan bu evleri inşa etmek için ekolojik mimari, doğal yapılar ile ilgili bilgi ve deneyim sahibi olmak yeterli. Bu bilgiyi ve deneyimi almak isteyenler için Çanakkale Bayramiç’te 12 – 19 Mayıs tarihlerinde bir atölye düzenleniyor.

read more »

Etiketler: ,
07/05/2012

Santrala karşı ‘Deniz’ olup aktılar

İzmir’in Aliağa İlçesinde yapılması planlanan termik santrallara karşı, Aliağa ve İzmir’den binlerce kişi, “Termik yapma istemiyoruz” mitingi düzenledi.

22 yıl önce yine Aliağa’nın Gencelli köyüne yapılmak istenen termik santrala karşı İzmir’den Aliağa’ya kadar 50 bin insanın, el ele tutuşarak zincir oluşturduğu tarih olan 6 Mayıs’ta düzenlenen mitingde 68 gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan da  anılarak emperyalizme ve ABD’ye karşı tepkiler dile getirildi.

read more »

Etiketler: , , , , ,
07/05/2012

Kazdağları her şeyiyle korunmalı

GÖZDE DEMİR

Kazdağları’nın onlarca yerinde altın madencileri sondaj çalışmalarını sürdürüyor. Çoğu yabancı birçok şirket 2013 yılında altın üretimine başlayacaklarını açıkladı. Bu şirketlerin hisse senetleri Kanada’nın Toronto borsasında çoktandır işlem görüyor. Altıncı şirketler Kazdağları’ndaki altını “Turkish Delight-Türk lokumu sloganıyla pazarlıyor. Oysa altın madencileri için “lokum” olan altın işletmeciliği Kazdağarı  ve yöresinde yaşayan 10 binlerce insan için kelimenin gerçek anlamıyla zehirden başka bir şey değil. Bin Pınarlı İda’da, “Tanrıların dağı”nda altın madenciliği sırasında 400 bin ton siyanür kullanılacak çünkü.

read more »

Etiketler: , , ,